Melankoli Nedir, Ne Değildir?

tinklebell demiş ki:
"melankolik kişi çelişkiler içinde kalır, kararsızdır. bir yandan yalnızlığı seçmesinden hoşnuttur bir yandan da insanların içinde olamayışının hüznünü duyar. insanlarla ilişkilerinde hep bir sorun vardır. anlaşılamaması, mizacı gereği farkındalığı, sosyal olmayı , diğerleri gibi olmayı becerememeleri onu insanlardan uzaklaştırır. "

galiba bende bir melankoliğim 🙁

bazı insanlarda melankolik hallerinden gayet mutlular hatta bu melankoliye özenen çok insan var. yav gidin allaşkına melankolinin özenilecek ne tarafı var.
ben melankoliliğimden hiç hoşnut değilim valla.her günüm hüzünle başlıyor hüzünle bitiyor.kurtulmak istiyorum her gün bu ruh halimden ama elde değil bi kere.kurtulmak istedikçe aksine seni daha da derine çekiyor...kurtulamıyorsun...
o yüzden siz siz olun özenmeyin melankoliye 🙂
 
itaatsiz demiş ki:
endoplazmikretikulum demiş ki:
nerde insanlıktan uzak,dışlanmış,abaza varsa kendini melankolik zannediyo...
hiçbişey olamadım bari melankolik olayım demekle olan bişey değil bu ...

"melankolikliği"; "abazanlık", "dışlanmışlık", "insanlıktan uzaklık" olarak görenlerden tiksiniyorum, esas insan dışı varlıklar ta kendileridir...

düzeltme: melankoliğim, benimle uğraşanları pişman ederim...

melankolikliği böyle gördüğümü söylemedim anlayabiliyosan eğer...böyle olup da melankolik olduğunu zanneden insanlar olduğunu söyledim,aynı şeyi 50 kere söylemekten de nefret ederim :!:
 
kabul ediyorum melankoliğim..!biliodum ama yazdıklarınızdan sonra emin oldum..
durup durup ağlarım geceyarısı karanlıkta...
yalnız kalmak isterim hep..
gnlde mutsuz we umutsuzum...
dinlediğim şeylerede yansıyo tabi bu halim...
yazdığım şiirler öle...

ama halimden şikayetçi deilim.bni kabullenen böle de kabullenio...
 
gerçek bir melankolikim... hiç bir zaman gerçek mutluluğu yakalayamadım... mutlaka mutlu olduğum anlarda dahi kafamda soru işaretleri vardı(neden mutlu olayım ki?) gibi saçma sorular... melankoli biraz da yetiştirilmeden kaynaklanıyor bence insanın burcuda etkilermi bilmiyorum astroloji filan pek ilgilenmem ama... melankolik insanlar genellikle balık burcu olanlardan...
 
katli_vacip demiş ki:
gerçek bir melankolikim... hiç bir zaman gerçek mutluluğu yakalayamadım... mutlaka mutlu olduğum anlarda dahi kafamda soru işaretleri vardı(neden mutlu olayım ki?) gibi saçma sorular... melankoli biraz da yetiştirilmeden kaynaklanıyor bence insanın burcuda etkilermi bilmiyorum astroloji filan pek ilgilenmem ama... melankolik insanlar genellikle balık burcu olanlardan...

yada melankolik olmayı kendin tercih ediyorsun (başka bir bakış açısı)
 
Hımm öyle değil tam olarak 🙂 Yani o ya da bu değil. Zıt iki seçeneğin olduğu varyasyon da değil.

Daha çok bilinçaltında, mutluluğa ulaşma yollarıyla ilgili. Bilinçaltında insan her hareketini mutluluğa ulaşmak için yapar. Depresyon da (kimyasal olanı dışında) mutlu olma yoludur insanın, ilgi görme sonucunu doğurduğu için mesela..

Bir insan aşık olarak da mutlu olabilir, arkadaşlık ilişkileriyle de, yalnız yaşayarak da. Önemli olan bireysel tatminiyet olduğundan, seçim de insana kalır ki burada seçimi oluşturan da kavramcılığın yüklediği öğeler + kişinin geçmişidir.

Mesela biri aşkını eğlenerek, açık açık yaşamayı sever. Biri sürekli peşinden koşmayı, diğeri ağır beklemeyi sever. Biri içinden yaşar hiç dışarı vurmaz, birisi aşkın içine gömülür, çünkü ondan mutludur. Bir insanın ne kadar acı çekeceğine kendisi karar verir. Fakat acı mutluluğun tersi değildir. Yine mutluluk için bir yol olabilir. Mazoşizmin ve dini olarak kendine fiziksel zarar vermenin tarihi bununla açıklanır. Acıyı kontrol etmek ve acıyla mutlu olmak.

Yani kısacası karakter işi de diyebiliriz. İnsan melankoli derecesinde aşk yaşamayı seçiyorsa, bu ondan mutlu olduğu içindir. Acıdan mutlu olmak gibi. Aşkla ilgili herşeyden mutlu olmak da örnektir buna, ben gibi, ilk anı, devamı, itirafı, kavgası, ayrılığı, terkedilişi, acısı, özlemi, hepsi benim için birer zevktir ve yaşantısı mutluluk vericidir.

Burdaki mutluluk güler yüzün dışında aslında bireysel tatminiyet oluyor..
 
Distopik demiş ki:
Hımm öyle değil tam olarak 🙂 Yani o ya da bu değil. Zıt iki seçeneğin olduğu varyasyon da değil.

Daha çok bilinçaltında, mutluluğa ulaşma yollarıyla ilgili. Bilinçaltında insan her hareketini mutluluğa ulaşmak için yapar. Depresyon da (kimyasal olanı dışında) mutlu olma yoludur insanın, ilgi görme sonucunu doğurduğu için mesela..

Bir insan aşık olarak da mutlu olabilir, arkadaşlık ilişkileriyle de, yalnız yaşayarak da. Önemli olan bireysel tatminiyet olduğundan, seçim de insana kalır ki burada seçimi oluşturan da kavramcılığın yüklediği öğeler + kişinin geçmişidir.

Mesela biri aşkını eğlenerek, açık açık yaşamayı sever. Biri sürekli peşinden koşmayı, diğeri ağır beklemeyi sever. Biri içinden yaşar hiç dışarı vurmaz, birisi aşkın içine gömülür, çünkü ondan mutludur. Bir insanın ne kadar acı çekeceğine kendisi karar verir. Fakat acı mutluluğun tersi değildir. Yine mutluluk için bir yol olabilir. Mazoşizmin ve dini olarak kendine fiziksel zarar vermenin tarihi bununla açıklanır. Acıyı kontrol etmek ve acıyla mutlu olmak.

Yani kısacası karakter işi de diyebiliriz. İnsan melankoli derecesinde aşk yaşamayı seçiyorsa, bu ondan mutlu olduğu içindir. Acıdan mutlu olmak gibi. Aşkla ilgili herşeyden mutlu olmak da örnektir buna, ben gibi, ilk anı, devamı, itirafı, kavgası, ayrılığı, terkedilişi, acısı, özlemi, hepsi benim için birer zevktir ve yaşantısı mutluluk vericidir.

Burdaki mutluluk güler yüzün dışında aslında bireysel tatminiyet oluyor..
yani bu seçim bizim değil,bizim yerimize bilinçaltımızın yaptığı bir seçimdir.öyle mi, doğru anladım mı??
bi de bu acı çekmenin neden zevkli olduğunu hiç anlamam ama gerçekten öyledir. gerçi senin tanımına göre bu da bir seçimse, burada mutlu olmak sonuç değil,amaç oluyo ...
 
Evet bilinçaltının seçimi. Ama farkındalık durumu içinde bilinçaltının seçimlerine de "kısmen" müdahele edilebilir, bildiğim kadarıyla...

Acı çekmenin benim için zevki (aşk konusunda) tecrübe olmasıdır. Bilgi + Tecrübe = Güç 🙂 İnsan güç tutkunudur, güç göstergesi saydığı şeyler ise karakteri. Benim acının varlığından zevk alma sebebim yeni şeyler öğretiyor olmasıdır.

Ve mutluluk amaç, evet. Her adımın her sözün amacı. Bilinçaltının kendini yani varolan organizmayı koruma ve yaşatma yolu.
 
ben genelde şu anki gibi kafam karışık olduğu zamanlarda,kendime acı çektirerek,beni üzen neyse onu sürekli aklıma getirerek,yaşadığım üzüntünün tadını çıkarmaya çalışırım.kötü bişey yapıp pişman olduğum zaman da kendime ceza veririm,örneğin bi keresinde banyodayken aklıma gelmişti birden sıcak suyu tamamen kapatıp buz gibi suyla yıkanmak zorunda bırakmıştım kendimi.(kıştı bi de )ama bence bu insanı rahatlatan bişey,cezalandırılmak...bi keresinde de çok kötü şeyler yapmış olmama rağmen affedilmiştim ,hala kendimi suçlu hissederim hatırladıkça,içime oturmuştur.
bilinçaltının kendini sürekli iyileştirebilen,ihtiyacı olanı bulabilen bişey olması güzel...
 
_erotoMaNia_ demiş ki:
akrep burçları yatkın oluyor melankoliye.

Ben çoğu zaman durup durup en sevdiğim insanların öldüğünü,ve onların cenazelerinde olduğumu düşünüp ağlamaya başlarım.Ya da belkide hiçbir sebep yokken paranoya yapıp hayatta yalnız olduğumu,kimsenin beni sevmediğin düşünüp ağlarım.Anathema dinlerken çok olur bu..Akrep burcuyum !
 
_axlewurm_ demiş ki:
_erotoMaNia_ demiş ki:
akrep burçları yatkın oluyor melankoliye.

Ben çoğu zaman durup durup en sevdiğim insanların öldüğünü,ve onların cenazelerinde olduğumu düşünüp ağlamaya başlarım.Ya da belkide hiçbir sebep yokken paranoya yapıp hayatta yalnız olduğumu,kimsenin beni sevmediğin düşünüp ağlarım.Anathema dinlerken çok olur bu..Akrep burcuyum !
ya zaten anathema dinliyosan bitmiştir istersen yay burcu ol sen melankoliksin🙂
 

Geri
Üst