Bu başlığı açmak, aslında forumda başka bir soruya yanıt verirken aklıma geldi.
GAS - gear acqusition syndrome - (gereksiz) alet edevat edinme hastalığı - ve diğer garip tüketim eğilimlerimizi konuşabileceğimizi ve bunların yarattığı sorunlara çare arayabileceğimizi umuyorum.
Şunu hemen söyleyeyim; ben de zaman zaman bu sorundan muzdaribim, ama sorun olduğunun farkındayım🙂
Ne yazık ki forumlarda yapılan bazı yorumların insanların kafasını çok karıştırdığını ve tüketim çılgınlığını körüklediğini düşünüyorum. Benin gitar çaldığım ilk 10-15 yılda etrafta yaygın olarak internet diye bir şey yoktu ve böyle olmuş olmasından da çok memnunum. "Hangi gitarı satıp hangisi alsam ?" diye düşünmekten çalmaya fırsat kalmazdı çünkü... Bugün insanlar üst model gitar aldıklarında üst düzey gitarist olduklarını sanma eğilimindeler. Esasında olan şu: Müzisyenlik ile ilgili her türlü ilerleme hayali suya düştüğü için bazı arkadaşların, ancak "tüketebilme düzeyi" yarıştırılıyor. Adama "ben 12 tonda da aynı rahatlıkla emprovize çalabilirim" diyebilirsin mesela, ama onun karşılığı "ama bende de Custom... Butik... Deluxe.... hede höde marka gitar var" olabilir🙂
(O nedenle "sende ne marka gitar var ?" diye konuşmaya giren arkadaşların notunu hemen veriyorum...)
Benzer bir mekanizma piyasa tarafından da kullanılıyor; sevdiğiniz müzisyenin alet-edevatını size satmaya uğraşıyorlar. Böylece siz de (onun gibi çalamasanız bile) en azından onunla "aynı ekipmana sahip olma" konumu üzerinden bir nevi tatmin yaşıyorsunuz. Ama tabii bu çok kısa süren bir hayal... O kişi gibi çalamadığınızı fark edinceye kadar sürüyor.
Tüketmekten müzik üretmeye sıra gelmiyor sanki bazen... Benzer kaygıları olanlar varsa duymak isterim açıkçası...
GAS - gear acqusition syndrome - (gereksiz) alet edevat edinme hastalığı - ve diğer garip tüketim eğilimlerimizi konuşabileceğimizi ve bunların yarattığı sorunlara çare arayabileceğimizi umuyorum.
Şunu hemen söyleyeyim; ben de zaman zaman bu sorundan muzdaribim, ama sorun olduğunun farkındayım🙂
Ne yazık ki forumlarda yapılan bazı yorumların insanların kafasını çok karıştırdığını ve tüketim çılgınlığını körüklediğini düşünüyorum. Benin gitar çaldığım ilk 10-15 yılda etrafta yaygın olarak internet diye bir şey yoktu ve böyle olmuş olmasından da çok memnunum. "Hangi gitarı satıp hangisi alsam ?" diye düşünmekten çalmaya fırsat kalmazdı çünkü... Bugün insanlar üst model gitar aldıklarında üst düzey gitarist olduklarını sanma eğilimindeler. Esasında olan şu: Müzisyenlik ile ilgili her türlü ilerleme hayali suya düştüğü için bazı arkadaşların, ancak "tüketebilme düzeyi" yarıştırılıyor. Adama "ben 12 tonda da aynı rahatlıkla emprovize çalabilirim" diyebilirsin mesela, ama onun karşılığı "ama bende de Custom... Butik... Deluxe.... hede höde marka gitar var" olabilir🙂
(O nedenle "sende ne marka gitar var ?" diye konuşmaya giren arkadaşların notunu hemen veriyorum...)
Benzer bir mekanizma piyasa tarafından da kullanılıyor; sevdiğiniz müzisyenin alet-edevatını size satmaya uğraşıyorlar. Böylece siz de (onun gibi çalamasanız bile) en azından onunla "aynı ekipmana sahip olma" konumu üzerinden bir nevi tatmin yaşıyorsunuz. Ama tabii bu çok kısa süren bir hayal... O kişi gibi çalamadığınızı fark edinceye kadar sürüyor.
Tüketmekten müzik üretmeye sıra gelmiyor sanki bazen... Benzer kaygıları olanlar varsa duymak isterim açıkçası...