Bas ve Ekipmanı hakkında herşey

  • Konuyu açan Konuyu açan ares75
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Güzelmiş jazz bassların gerçekten, güle güle çal. 😀
Herhalde rosewood/maple farkını en güzel sen duyuyorsundur 😀 😀
Benimkiler hep rosewooddu, maple'ın tiz tonları ayrı güzeldir...

Amfi gerçekten çok önemli... ama ne yazık ki Türkiye'de çok fazla seçenek sunulmuyor insanın önüne... aynı şey kabin için de geçerli...

TrioTopia ile ayın birinde Tenedos'ta son programımızı yaptık. Eğer bir sorun olmazsa mayısın son haftasında Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampüs M salonda Hacettepe Caz Topluluğunun bir etkinliği olarak sahne alacağız.

Webde "basstasters" ve "www.bgra.net" de güzel yerlerdir, rastlamadıysan bir bak derim...

Görüşmek üzere...
 
Mustafa elinde iki önemli seçenek var,rosewood/alder ve maple/ash olarak ikiside ana kombinasyonlar manyetiklerde güzel gördüğüm kadarıyla.Bunlara alternatif bence 5 veya 6 telli yada perdesiz olabilir.
Anfi konusunda Koray'ın dediği gibi pek seçenek yok Türkiye'de AMPEG yada HARTKE'den birini seçiceksin.Ben AMPEG dedim kendimce🙂BA210sp modelini tavsiye ederim.Bizim ortamımıza en uygun anfi seçeneği,2x10+tweeter var 250watt bunun dışında style düğmesi var 5 ayrı eq karakteri sunuyo sana.Kombo bi anfi taşıması kolay.Bi araştır internetten.Sevgiler...
 
KorayE demiş ki:
Güzelmiş jazz bassların gerçekten, güle güle çal. 😀
Herhalde rosewood/maple farkını en güzel sen duyuyorsundur 😀 😀
Benimkiler hep rosewooddu, maple'ın tiz tonları ayrı güzeldir...

Amfi gerçekten çok önemli... ama ne yazık ki Türkiye'de çok fazla seçenek sunulmuyor insanın önüne... aynı şey kabin için de geçerli...

TrioTopia ile ayın birinde Tenedos'ta son programımızı yaptık. Eğer bir sorun olmazsa mayısın son haftasında Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampüs M salonda Hacettepe Caz Topluluğunun bir etkinliği olarak sahne alacağız.

Webde "basstasters" ve "www.bgra.net" de güzel yerlerdir, rastlamadıysan bir bak derim...

Görüşmek üzere...

Teşekkürler.. evet bilinçli bir şekilde esas rosewood/alder olmak üzere bir ikinci jazz bass olarak maple/ash kombinasyonunu edinmek için vaktiyle oldukça fazla miktarda mesai harcadığımı hatırlıyorum.. sene 96 - 97 falan olsa gerek... yaklaşık 8 senedir bu baslar elimde.

Amfi konusuna gelince maalesef haklısın.. şu aralar kombo bas amfisi veya bas amfi kafası aramak yerine (seninle vaktiyle konuşmuştuk tahmin edersin) güzel bir "rack mountable" bas preamfisi almayı düşünüyorum... şu güç yetersizliği işi de yıldırdı beni artık illallah dedirtti .. 3000 küsür wattlık QSC PLX3402 power amfi alıp güç yetersizliği işine bir defada kesin çözüm getirip en azından kafamı bu konuda rahatlatmak istiyorum. kabin seçenekleride evet maalesef çok sınırlı ülkemizde.. ucuz olsun iş görsün babında Behringer'in 2x10 ve 4x10 özellikle aluminyum konili hoparlörlere sahip kabinlerini gözüme kestirdim ..sanırım yakın zamanda bunlardan almam mümkün olabilir..

basstasters güzel site gerçekten bende takip ediyorum.. bgra.net'e de sayende yeni rastladım "sık kullanılanlar"a ekledim..

İşallah Hacettepe konserine gelebilirim ..çünkü üniversite etkinliği olduğu için nasıl olsa kesin gündüz öğleden sonra vaktinde olacağı için benim programlarla çakışması durumu da olmaz..

Teşekkürler. Görüşmek üzere hocam.
 
ares75 demiş ki:
Mustafa elinde iki önemli seçenek var,rosewood/alder ve maple/ash olarak ikiside ana kombinasyonlar manyetiklerde güzel gördüğüm kadarıyla.Bunlara alternatif bence 5 veya 6 telli yada perdesiz olabilir.
Anfi konusunda Koray'ın dediği gibi pek seçenek yok Türkiye'de AMPEG yada HARTKE'den birini seçiceksin.Ben AMPEG dedim kendimce🙂BA210sp modelini tavsiye ederim.Bizim ortamımıza en uygun anfi seçeneği,2x10+tweeter var 250watt bunun dışında style düğmesi var 5 ayrı eq karakteri sunuyo sana.Kombo bi anfi taşıması kolay.Bi araştır internetten.Sevgiler...

(Celal, mesajını yeni gördüm)
evet haklısın o 2 jazz bass "1 set" aslında ve aynen bende senin dediğin gibi şu saatden sonra bir basgitar alırsam/yaptırırsam çok büyük ihtimalle 5 telli olmak üzere belki bi ihtimal 6 tellide olabilir..

Kesinlikle bende Ampeg ve Hartke'leri çok beğeniyorum.. her ne kadar yukardaki yazımda bas preamfisi almayı düşündüğümü söylesemde belli olmaz kafam atar amacımdan gene çark edip bir Ampeg veya Hartke kafa almayı düşünebilirm.. mesela geçenlerde Hartke'nin sitesine bakarken "HA7000" model bas kafasını gördüm .. özellikleri hayli aklımı çelecek nitelikte 🙂

bahsettiğin "BA210sp" modeline de hemen siteden bakacağım...

Teşekkürler.
 
Mustafa gerçekten güç "güç iş".... çok iyi sistemler var ama bende biraz tembellik de var galiba, 4x10 kabini birkaç kez taşıyınca bezdim tam anlamıyla... uzunca bir süre ek bir kabin vb. almayacağım gibi görünüyor. QSCler için herkes güzel şeyler yazıyor genelde....

Celal'in yazdığı kombo mantıklı gerçekten...sahnede yetersiz kalsa da monitör olarak iş görür, bir de miksere çıkış atıldı mı preamfiden olay tamamdır.... ben de 350 watt olmasına rağmen benim Ampegle de aynısını yapıyorum. 😀
 
KorayE demiş ki:
Mustafa gerçekten güç "güç iş".... çok iyi sistemler var ama bende biraz tembellik de var galiba, 4x10 kabini birkaç kez taşıyınca bezdim tam anlamıyla... uzunca bir süre ek bir kabin vb. almayacağım gibi görünüyor. QSCler için herkes güzel şeyler yazıyor genelde....

Celal'in yazdığı kombo mantıklı gerçekten...sahnede yetersiz kalsa da monitör olarak iş görür, bir de miksere çıkış atıldı mı preamfiden olay tamamdır.... ben de 350 watt olmasına rağmen benim Ampegle de aynısını yapıyorum. 😀

(Koray mesajını gördüm cevap yazacaktım ama maalesef çıkmam gerekti şimdi yazabiliyorum)

Evet web sitesinden inceleyebildiğim kadarıyla Celal'in BA210sp amfisi hakiki bir kombo amfi ..bende şimdi kombo amfi almak istesem büyük ihtimalle o amfiyi alırdım...

şimdi söyleyeceğim şeylerde bu "power" konusunda neredeyse tam tersi ve kendimi yalanlayacak nitelikte ama bir fikriniz olması ve yeni bir konuşma konusu açmak açısından söylemem gerekiyor:

Canlı müzikte davulun, amfilerin ve vokalistlerin seslerinin özellikle mikrofonla PA sistemlerinde yükseltilmesindeki en büyük problem "sahne içi" seslerin belli bir ses şiddetinden daha yüksek olması ..
böyle durumlar başta mikserin başında oturan adam olmak üzere 2. etapta müzisyenler 3. etapta da dinleyiciler açısından "kabus" diye nitelendirilecek derecede felaket bir olay... nedenide gayet basit.. mikrofonlar yüzünden davulun, amfilerin, monitörlerin kısaca sahne içersinde yer alan her türlü mikrofonun öyle yada böyle istenmiyecek şekilde genel PA sistemine ses "sızdırması" ve bu yüzden genel sound ayarını yapmanın zorlaşması/imkansızlaşması ve ortaya kargacık burgacık kimsenin hoşuna gitmeyecek çamurdan bir ses çıkması...

ben şu aralar haftanın neredeyse 4 gününde böyle bir durumla karşılaşıyorum ve allah kahretsin ki çok da fazla aslında yapılacak bir şey yok.. muhakkak ki bir miktar diğer çevreden sesler mikrofonlar tarafından algılanıp PA sistemine sızacak ancak tabii gönül isterki bu minimum oranda olsun...

şimdi demin birde o kadar (en azından ben) 3000 küsür watt lık power amfilerden bas sesi alma fikrinden bahsettik.. (hoş her ne kadar ben şu anda sahnede kullandığım amfide o "3000 küsür" wattın ancak "küsür" kısmını kullanarak fevkalade de idare ediyorum)

yanlış anlaşılmasın benim derdim kesinlikle basgitarı öyle anormal seviyelerde ses şiddetini arttırıp sahne içi bas sesinin aşırı gürültülü ve diğer müzisyenlerin çalamayacak seviyede yüksek olması taraftarı da değilim ... tüm istediğim gereken durumlarda; slap veya anlık çalınan şarkının gerektirdiği şekilde yüksek dinamik güç gerektiren pasajlarda bas amfisi konusunda güç sıkıntısı çekmemek... birde tabii tahmin ederim Koray ve Celal (bu forumda onları sadece tanıdığım için böyle söylüyorum) beni anlayacaklardır.. çok yüksek wattajlı power amfilerle çalmanın şu şekilde de fevkalade bir avantajı oluyor:
(gerçi bu hissi anlatmam için gereken teknik kavramları bilmiyorum ama anlayacağınıza inanıyorum):
(ve tekrar bu power konusuna geri dönersek (kendimi yalanlamayı bıraktım) 🙂

bir amfinin belirli bir ses şiddet aralığında müzisyene verdiği "ses tepkisi" o amfinin "gain" ve "volume" ayarıyla ilk etapta ayarlanması gereken bir kavram.. bazen öyle durumlar öyle şarkılar , anlar oluyor ki duruma göre amfi sistemine giren gain'in düşük, volume nin yüksek olması gerekiyor (genelde pek gerekli olmasada) ..işte bu tarz durumlarda aportta kalmamak ve soundu ve amfinin müzisyene verdiği "tepkiyi" doğru düzgün ayarlamak için gereğince elimizin altında hayli yüksek miktarlarda wattajlara ihtiyacımız var 🙁

Ukalalık olmasın ama ses teknolojileri konusunda şu tarz bir teknik veri konusunda bir bilgi vermek ve yukarda ki fikrimi destekleyecek ölçüde bir miktar daha değişik birşeyler söylemek isterim:

insan kulağının algılayabildiği ses şiddetindeki değişme seviyesi yaklaşık olarak 3 db civarında... işin enteresan tarafı mesela şöyle bir örnek veriyim 150 wattlık bir amfiyle 300 wattlık bir amfinin (yani güç 2 katına çıkınca) ses şiddetleri farkı teknik olarak yaklaşık 3 desibel 🙂
aynı mantıkta bu sefer 300 wattlık bir amfiden insan kulağının algılayabileceği daha yüksek ses seviyesi üreten bir amfi sahibi olmak istersek bu sefer 300x2 = 600 wattlık bir amfi sahibi olmamız gerekecek... ehh 600 wattan daha yüksek ses şiddetine sahip bir amfi sahibi olmak istiyorsakda o zaman aynı şekilde 600x2 = 1200 watt amfiye ihtiyacımız var... hehehe devam edelim 1200 wattan daha yüksek bir ses şiddetine sahip amfi edinmek istiyorsak da o zaman aynı şekilde 1200x2 = 2400 watt bir amfiye ihtiyacımız var 🙂
eveeet 150 wattla başladık 2400 watta çıktık ...
nedir yaklaşık 150 wattlık bir amfiden 2400 wattlık amfiye (yani gücü 16 kat arttırınca) geçtiğimizdeki ses şiddetindeki desibel kazancı ? hemen hesaplıyalım: şaşırmayın 4x3 = 12 DESİBEL!!!

bu 12 desibeli bir yerlerden hatırlıyacaksınız ..çoğunuzun kullandığı bas amfisinde kullanılan grafik olsun parametrik olsun envai tür ekolayzerin frekans desibel aralıkları... hatta öyleki çoğu ekolayzer hem 12 db "boost" hemde 12 desibel "cut" olanağı sağlayarak arada "24 desibel" lik korkunç uçurumlara yol açacak ton seçenekleri sağlıyor ..

hal böyle olunca istenen her "ahval ve şeraitde" basgitar tonunun ekolayzerden doğru düzgün alınabilmesi vede amfinin müzisyene verdiği "ses tepkisi" nin her durumda doğru düzgün ayarlanabilmesi için binlerce wattlık power amfilerinde neden gerekli olduğunu sanırım şimdi daha rahat anlayabilirsiniz... (elbetteki kullanılan kabin sistemlerininde bu gücü en azından anlık bile olsa rahatça verebildiğini varsayıyoruz)

yukardaki yazımda her paragrafta ve cümlemde birçok detayına inilerek konuşulması gereken "kara nokta"lar bırakmışımdır.. genel bir portre çizmeye çalıştım umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir .. yanlışım varsa lütfen düzeltin...ve derimki: hadi bu konuyu konuşalım...
 
Mustafa'nın söyledikleri doğru... özellikle sahnede çalanlarımız EQ ayarı ile amfi çıkışının, daha doğrusu algılanan ses şiddetinin farklılıklar oluşturduğunu mutlaka tecrübe etmişlerdir. Bu konuda rahat olabilmenin yani sahnede istediğiniz bir tonla tekniğinizi sertleştirmeden kendinizi her frekansta kolayca duyabilmenin yolu iyi ve güçlü bir sistem sahibi olmaktan geçiyor...

Çalınan mekan için yetersiz amfileri sadece sesi duyurabilmek adına yüksek gain ya da volume seviyelerinde kullanmanın getirdiği tonal kirlenmeden ayrıca nefret ederim.

Ama sorunlar basın sistemi ile bitmiyor... çalınan yerdeki monitör sisteminin gücü, kalitesi; ayrıca ses sisteminin özellikleri hep etkili faktörler.

Çok teknik tartışmaya girmeden bir noktayı da hatırlatmak isterim: bas ve tiz frekansların birbirlerini iptal etmeden sağlıklı şekilde duyulabilmesi için ayrı amfi ve kabinlerden verilmesinin gerekliliği de aşikar...

Benim henüz çözemediğim pratik sorun şu: diyelim 2000-3000wattlık crossover'lı power amfimi, canavar preamfimi, 4x10 ve 1x15 kabinlerimi (ikişer tane) aldım... bunların taşınması, kurulması, toplanması, geri taşınması çok çok ciddi bir sorun...ve görünüşte bir hamal ve kamyonet sahibi olmadan da hallolması mümkün değil.

O nedenle sahnede sesimi oldukça iyi amplifiye edecek hafif bir sistem ve bu sesi mixer ya da PAya en uygun şekilde gönderecek aletler edinmek benim tercihim... özellikle 4x10 kabini birkaç kez taşıdıktan sonra 😀
 
Beyler çok zor enstruman seçmişiz farkındamısınız🙂
Bi keyboardcı bunları yaşıyomu sizce🙂Bize en yakın gitaristler ama sizde görmüşsünüzdür adamlar 60 wattlık marshall veya fender'i direk mikrofonlayıp hiçde ezilip büzülmeden çalıyolar.Uğraştığımız frekans aralığı zor bence.Yurt dışında bunlar çözümlenmiş bişekilde ama bu ülkede🙂)Bahçelide bi stüdyoda çalışıyoruz bizim grupla,60 wattlık Laney ve antik çağdan kalma bi yamaha anfiyi birleştirmiş arkadaş ona giriyosun bass'ı elde edebildiğim ton sadece durumu kurtaracak kadar bassda 3 band eq+equalizer+compressor'le ancak bişeye benzetebiliyorum ve çıkan 1 tane düzgün ton şekli var.Repertuarda rock,pop,funk,reggae,ballad parçalar var.Şimdi beyler tek bir tonla hem funk hem reggae hem rock çalınırmı aynımıdır çalgılanması ve ruhu bu tarzların allah aşkına.Bunu bu heriflere anlatamazsında.Bar programına gidiyosun adamın tonlıyamadığı bi tek bassdır, bilmez mixerdeki, bass denen şey farklı bişeydir onun kafasında atar geriye seni🙂Ondan sonra yürüt parçayı yürütebilirsen🙂Adam tonun çok pes diyo bana nasıl dolduracaz abi parçayı güçlü çıkmıyoki abi sound ,sistemin bok gibi benim yapabileceğim o bu durumda adam gibi yap şu sistemini bizde rahat edelim.
Ben kendi adıma fiyat ,sound ,taşıma üçgeni içinde bişeyler oturttum kafamda.mükemmel değil ama böyle bi ortamda bu kadar olabiliyo ancak🙂
Bu amatör ortamda profesyonel aletler alsak bile kullanabileceğimizi zannetmiyorum arkadaşlar malesef.
Yamaha bass+compressor+equalizer+2x10 kombo Ampeg. Adım hıdır yapabileceğim budur🙂 sevgiler...
 
KorayE demiş ki:
Mustafa'nın söyledikleri doğru... özellikle sahnede çalanlarımız EQ ayarı ile amfi çıkışının, daha doğrusu algılanan ses şiddetinin farklılıklar oluşturduğunu mutlaka tecrübe etmişlerdir. Bu konuda rahat olabilmenin yani sahnede istediğiniz bir tonla tekniğinizi sertleştirmeden kendinizi her frekansta kolayca duyabilmenin yolu iyi ve güçlü bir sistem sahibi olmaktan geçiyor...

Çalınan mekan için yetersiz amfileri sadece sesi duyurabilmek adına yüksek gain ya da volume seviyelerinde kullanmanın getirdiği tonal kirlenmeden ayrıca nefret ederim.

Ama sorunlar basın sistemi ile bitmiyor... çalınan yerdeki monitör sisteminin gücü, kalitesi; ayrıca ses sisteminin özellikleri hep etkili faktörler.

Çok teknik tartışmaya girmeden bir noktayı da hatırlatmak isterim: bas ve tiz frekansların birbirlerini iptal etmeden sağlıklı şekilde duyulabilmesi için ayrı amfi ve kabinlerden verilmesinin gerekliliği de aşikar...

Benim henüz çözemediğim pratik sorun şu: diyelim 2000-3000wattlık crossover'lı power amfimi, canavar preamfimi, 4x10 ve 1x15 kabinlerimi (ikişer tane) aldım... bunların taşınması, kurulması, toplanması, geri taşınması çok çok ciddi bir sorun...ve görünüşte bir hamal ve kamyonet sahibi olmadan da hallolması mümkün değil.

O nedenle sahnede sesimi oldukça iyi amplifiye edecek hafif bir sistem ve bu sesi mixer ya da PAya en uygun şekilde gönderecek aletler edinmek benim tercihim... özellikle 4x10 kabini birkaç kez taşıdıktan sonra 😀

evet tamamen katılıyorum...

amfi - kabin taşıma işide hakkaten kamyonet + hamal/roadie/grup arkadaşı olmadan hallolunabilecek durumlar değiller.. ben şu aralar sahnede 15 inch hoparlörlü 2 adet seslendirme kabiniyle çalıyorum... ve genelde haftada 1 kez olmak dışında kabinler bardan pek çıkmıyorlar dolayısıyla orada kalıyorlar ..ben durumu biraz ordan kurtarıyorum.. eğer başka bi yerde taksiyle gidilecek bi program olursa da sadece kabinlerden bir tanesini ve kelleyi alıp öyle gidiyorum...
 
ares75 demiş ki:
Beyler çok zor enstruman seçmişiz farkındamısınız🙂
Bi keyboardcı bunları yaşıyomu sizce🙂Bize en yakın gitaristler ama sizde görmüşsünüzdür adamlar 60 wattlık marshall veya fender'i direk mikrofonlayıp hiçde ezilip büzülmeden çalıyolar.Uğraştığımız frekans aralığı zor bence.Yurt dışında bunlar çözümlenmiş bişekilde ama bu ülkede🙂)Bahçelide bi stüdyoda çalışıyoruz bizim grupla,60 wattlık Laney ve antik çağdan kalma bi yamaha anfiyi birleştirmiş arkadaş ona giriyosun bass'ı elde edebildiğim ton sadece durumu kurtaracak kadar bassda 3 band eq+equalizer+compressor'le ancak bişeye benzetebiliyorum ve çıkan 1 tane düzgün ton şekli var.Repertuarda rock,pop,funk,reggae,ballad parçalar var.Şimdi beyler tek bir tonla hem funk hem reggae hem rock çalınırmı aynımıdır çalgılanması ve ruhu bu tarzların allah aşkına.Bunu bu heriflere anlatamazsında.Bar programına gidiyosun adamın tonlıyamadığı bi tek bassdır, bilmez mixerdeki, bass denen şey farklı bişeydir onun kafasında atar geriye seni🙂Ondan sonra yürüt parçayı yürütebilirsen🙂Adam tonun çok pes diyo bana nasıl dolduracaz abi parçayı güçlü çıkmıyoki abi sound ,sistemin bok gibi benim yapabileceğim o bu durumda adam gibi yap şu sistemini bizde rahat edelim.
Ben kendi adıma fiyat ,sound ,taşıma üçgeni içinde bişeyler oturttum kafamda.mükemmel değil ama böyle bi ortamda bu kadar olabiliyo ancak🙂
Bu amatör ortamda profesyonel aletler alsak bile kullanabileceğimizi zannetmiyorum arkadaşlar malesef.
Yamaha bass+compressor+equalizer+2x10 kombo Ampeg. Adım hıdır yapabileceğim budur🙂 sevgiler...

kesinlikle doğru.. mikserin başında "keyif" ve "kulak" sahibi birinin oturduğunu görmek şu piyasa şartlarında sanırım imkansız birşey...

bende benim sistemi şu şekilde taşıyorum (taşımamın gerktiği durumlarda):
sırtımda bas.. sol elimde alet edevat çantası + amfi kafası, diğer elimde de 15 inch hoparlörlü seslendirme kabinim ..gerçi tek seferde 50 metre ilerliyebiliyorum (sonra bi durup 1 - 2 dakka dinlenmem gerekiyor 🙂 )sonra yüklenip gadanallah tekrar devam 🙂

Allah hepimize kolaylıklar versin..
 
sırtımda bas.. sol elimde alet edevat çantası + amfi kafası, diğer elimde de 15 inch hoparlörlü seslendirme kabinim ..gerçi tek seferde 50 metre ilerliyebiliyorum (sonra bi durup 1 - 2 dakka dinlenmem gerekiyor )sonra yüklenip gadanallah tekrar devam

"Gadanallah" konseptine çok güldüm 😀 😀 😀 Ama doğru söze ne denir?
O gün trio müzikteki durumumuz aklıma geldi bir an.... ikimiz de birbirimiz için "ulan tanıdık adam, benim aletlere sevabına bir el atar mı?" diye içimizden geçirmişiz galiba 😀 😀 😀

Bence işin en uygun çözümü taşınabilir bir kabin ya da kombo (hatta daha iyisi kombo), ve preamfi çıkışı mixer ekmek arası döner şeklinde... Artık ondan sonrası çalınan yerin ses düzenine (yani Allah'a) kalmış... yine de iyimser bir yorum yazayım son olarak... düzgün bir amfi, ortalama bir mikrofonlama ya da direk çıkışla barda çalınan çoğu müzik için süper olmasa da tatmin edici bir sonuç veriyor bana kalırsa 😀 😀

İki 1x15 kabin ve Behringer amfi ile sonuç nasıl? Genelde genel amaçlı kabinler basta iyi sonuç vermiyorlar şeklinde olumsuz bir tecrübem vardır da...
 
Yamaha bass+compressor+equalizer+2x10 kombo Ampeg. Adım hıdır yapabileceğim budur🙂

Hıdır olayı da güzel amma velakin... Celal, Ampeg varken ben olsam hiç pedal kullanmazdım, o kombonun eq,style vb. tonal alanı oldukça iyi... tabii o pedallarla duymak lazım ama eğer efekt loopa girmiyorsan tonu etkilersin gibi geliyor (bir de ben pek kompresyon sevmem, yorumum baştan taraflı bir bakıma)....

Ya şu deyimlere ben de bir örnek vereyim.
1999 yıllarında Gölge'de çalarken set-up şu şekildeydi:
Carvin bass(dimarzio ultrajazz manyetikli)- BOSS SE-70 prosesör (her tür kabin simülatörü vb. dijital efekt taşıyan bir alet; 8 efekt vb. sürekli açık kullanırdım), Lexicon Vortex prosesör (gayet güzel, analog tınılı bir alet, buradan hakkını vereyim)- direk mikser (!!!!!)...

Diyordum kendi kendime "ya benim aletler çok iyi ama neden çıkan ses aletlerle orantılı değil?" diye...

İşini bilmeyen çavuşlar, döner ..kunu avuçlar 😀 😀 😀
 
KorayE demiş ki:
sırtımda bas.. sol elimde alet edevat çantası + amfi kafası, diğer elimde de 15 inch hoparlörlü seslendirme kabinim ..gerçi tek seferde 50 metre ilerliyebiliyorum (sonra bi durup 1 - 2 dakka dinlenmem gerekiyor )sonra yüklenip gadanallah tekrar devam

"Gadanallah" konseptine çok güldüm 😀 😀 😀 Ama doğru söze ne denir?
O gün trio müzikteki durumumuz aklıma geldi bir an.... ikimiz de birbirimiz için "ulan tanıdık adam, benim aletlere sevabına bir el atar mı?" diye içimizden geçirmişiz galiba 😀 😀 😀

Bence işin en uygun çözümü taşınabilir bir kabin ya da kombo (hatta daha iyisi kombo), ve preamfi çıkışı mixer ekmek arası döner şeklinde... Artık ondan sonrası çalınan yerin ses düzenine (yani Allah'a) kalmış... yine de iyimser bir yorum yazayım son olarak... düzgün bir amfi, ortalama bir mikrofonlama ya da direk çıkışla barda çalınan çoğu müzik için süper olmasa da tatmin edici bir sonuç veriyor bana kalırsa 😀 😀

İki 1x15 kabin ve Behringer amfi ile sonuç nasıl? Genelde genel amaçlı kabinler basta iyi sonuç vermiyorlar şeklinde olumsuz bir tecrübem vardır da...

evet bendeki setup şu anda Behringer Ultrabass BX3000T kafaya 2 adet WharfedalePro EVP-S serisi 15 inch hoparlörlü (8 ohm) ve compression driver'lı (horn tweeter) bir sistem...
(Çaldığımız yerlerde ben genelde mikrofonlamaktan ziyade DI ile boarda sinyal yollama taraftarıyım ..hem böyle olunca kabinlerin kalitesizliği yüzünden bozuk ses miksere gitmemiş oluyor hemde amfinin volümünü sahne içinde duruma göre ayarladığım zaman bu mikrofona yansımamış vede PA sistemine sürekli aynı şiddette sinyal yollamış oluyorum)

Öncelikle amfiden bahsedeyim ... 2. el 300 dolara alınabilecek bence en mantıklı ekipmanlardan .. sesi aşırı steril ve temiz vede yüklenildiğinde distortion hiç yapmıyor.. tabii sesi Ampeg gibi değil.. sesinin daha sıcak daha derli toplu, olmasını isterdim ama buda fena sayılmaz idare edebiliyorum.. 300 watt olduğu için şimdilik güç olarak da beni idare ediyor.. gerçi çalarken dinamik pasajlarda ve slaplerde limiter lambası çılgınlar gibi yanıp sönüp sesimi kırpıp beni sinir etsede bu dayanamayacağım seviyede değil elbette ve beni uzunca bir sürede idare edecektir eminim...

Kabinler maalesef o kadar iyi değil elbette.. bizim yerli yapım seslendirme kabinleri kadar kötü olmasalarda genede bir peavey yada yamaha kadar da kaliteli değiller tabii.. 2. el 200 milyona alınmış kabinlerden ne kadar bas sesi çıkabiliyorsa işte o kadar ses veriyor alet ..memnun muyum ? pek değilim.. rahatsız ediyor mu ? yok rahatsızda etmiyor. amfinin gücünü fevkalade taşıyabiliyorlar ..tahmin ederim daha bi bunun 3 - 4 misli gücüde kaldırırlar gibime geliyor.. bunun yanında allahtan kabinleri taşımak kolay.. piyasadaki diğer 15 inch standart seslendirme kabinlerine nazaran çok daha hafifler... açıkcası bir elimde kafa diğer elimde kabin ve sırtımda basgitarı ben herhangi bir kombo amfiden daha rahat taşıyabiliyorum .. ..şimdiki planlarımdan biri güzel ve hafif 2x10 kabin alıp bendeki bu seslendirme kabinlerinden birinin yerine bu 2x10 kabini takıp bide öyle denemek..
 
İşin doğrusu Behringer konusunda tüp preamfileri, DI boxlar ve kat efektleri dışında dijital kombolarını da saymazsak deneyimim yok. Ama önemli olan çalışını negatif yönde etkilemeden alabileceğin en ucuz ve en pratik sistemi kurabilmek.

Önceki konuşmalarda da yazmıştım; bu iş birebir parayla orantılı değil aslında... kişinin tekniği ve çalışı oturup kendini yeterli düzeyde analiz edebildiğinde (herşey farkındalıkla ilişkili değil mi zaten?) ona uygun, en azından kötü yönde etkilemeyecek ekipman seçimi çok daha kolay hale geliyor... orta kalite aletlerden sıkı tonlar çıkarmayı, pahalı aletler kullanıp "evet ama ton o kadar da iyi değil" denmesine tercih ederim... bir de sık olmasa da çuvalla para sayıp kötü ton çıkaranlara ibret alacak kadar rastladığım için artık sonuca bakmaya başladım. Bilen kişi ucuz ya da pahalı, kendisine en uygun aleti seçebilen kişi değil mi ?

Seni götürüyorsa sahnede sistemin, bir de tek başına taşıyabiliyorsan, ne güzel 😀

Satriani'nin bir lafı vardır "yeterince iyi çalmaya başladığınızda er geç iyi bir gitarınız olacaktır" diye, aslında biraz da bununla ilgili... 😀
 
KorayE demiş ki:
Satriani'nin bir lafı vardır "yeterince iyi çalmaya başladığınızda er geç iyi bir gitarınız olacaktır" diye, aslında biraz da bununla ilgili... 😀

😀

13mayıs dogum gunum ve basımla ilk konserimi vericem. valla en merak ettigim sey orda tonlama olayı, verecekler bi mikser alın tonlayın.. 2gitar davul vokal nası yapıcaz bilmiyoruz.. bodoslama giricez boyle boyle orenecez iste..

amfiler, kafalar, kabinler gitmissiniz varya oyyle kaldım bu isin sonunun olmaması ne gıcıktır yarabbi🙂 valla 50wat anfim var onu bile tasımaya useniyorum siz kabinler, headler falan aman aman ...

capcom yine dokturmussun 😉 ellerinize saglık..
 
FINSTIN umarım konser süper geçer🙂Yanlış anlamazsan bişey önericem.Gitaristlerden birini mutlaka attır gruptan veya ilerki gruplarda tek gitarlı çalmaya çalış🙂) Hem daha çabuk gelişirsin hem de grubun sound'u daha iyi olur🙂sevgiler...
 
amfiler, kafalar, kabinler gitmissiniz varya oyyle kaldım bu isin sonunun olmaması ne gıcıktır yarabbi🙂 valla 50wat anfim var onu bile tasımaya useniyorum siz kabinler, headler falan aman aman ...

İşin sonu var aslında, sevdiğin bir sounda ulaşmak... işin bence en güzel kısmı da bu kişisel " sevmek" kısmına dayanması.... kişisel sesini oluşturmakta vazgeçilmes ise ve sen sonuçtan mutlu isen kilolarca yük en gerekli (ya da kobralı, berbat espri 😀 ) şey haline gelebilir... diyorsan ki ben 50 wattlık kabinimden memnunum, başka bir şeye ihtiyacım yok, tonum da istediğim gibi, ne mutlu sana... istediğin şeyi yapıyorsan en basit sistemle, herkese şapka çıkarmak düşer....

Yeniden mutlu yıllar.... 😀
 
Finstin öncelikle konserde cümleten sana ve grup arkadaşlarına başarılar dilerim. benimde sana Celal'in tavsiyesi üzerine başka bir tavsiyem daha olacak... Diğer "Gitarist"ide atın onun yerine bi tane "Gitarcı" alın veya hiç almayın daha iyi 🙂


Hehe bu arada preamfi ve efektler konusunu düşünürken ve düşündükçede bunalırken aklıma bilgisayarlı home studio dan türetme set-up fikri geldi.
(gerçi Celal dijital soundu sevmez bana celallenecektir şimden özür diliyorum)

Gerekli malzemeler:

- Bir adet kaliteli dizüstü bilgisayar.
- Bir adet external kaliteli ses kartı.
- Bir adet Power Amfi.
- İsteğe ve olanaklara göre kabin veya kabinler.
+ (ses kartına giriş ve çıkışta amfiye ve boarda sinyal yollamak üzere adaptör DIbox üniteleri)
+ jaklar, adaptörler, basgitar, bascı vs...

evet:
Şimdi diyelimki istediğimiz özelliklere sahip bir preamfi veya efekt ünitesine sahip olamıyoruz veya imkansızlıklardan dolayı var olan bu ekipmanlara ulaşıp deneyemiyoruz.. ..deneyebilsek bile paramız yetmediği için satın alamıyoruz..
E o zaman bunu "sanal" olarak istediğimiz şekilde yaratmak veya hali hazırda yazılmış ihtiyaçlarımıza uygun programlarıda kullanmak fevkalade elimizde...

programı en baştan kendi istediğimiz özelliklere göre yazmak için tüm gereken adam gibi windows programlamadan anlayan ve windowsda "directsound" programlama arayüzünü bilecek bir programcı.
(ben şahsen senelerin verdiği C++ programlama dili ve windows programlama deneyimimle ekstradan aynı zamanda "directsound" arayüzünüde öğrenerek bu işe fevkalade girişebilirim ..sırf eğlence olsun diye hemde bu işle uğraşırken ses konusunda birçok şey de öğrenebileceğimi tahmin ediyorum .. şimdi yarın bilgisayarcı dükkanlarına gidip bi kaliteli ses kartı mı alsam acaba ? 🙂 )

bunun yanında tabii ki tekerleği tekrar keşfetmek yerine muhakkak bu tarz setupda kullanabileceğimiz işimize fevkalade yarayacak profesyonel programlarda hali hazırda bayaa mevcuttur tahmin ediyorum ..

bilgisayarda müzik yapımı ve kullanılan programlara çok yabancıyım (cubase, nuendo gibi arkadaşlarımdan duyduğum programları isim olarak biliyorum ama onlarıda hiç kullanmayı ve o programların yeteneklerini bilmiyorum)
acaba içinizde bileniniz varsa bu tarz bir kullanım için hali hazırda var olan programlardan hangileri işimize yarar acaba ? yani basitçe canlı basgitar sesine o an envai çeşit ekolayzer, efekt (compression, chorus, overdrive vs) verebilecek bir programa ihtiyaç var... en azından şimdik bi evde deneyeyim bakalım nasıl sonuç veriyor.. (acaba 20 tane efekt versek de bilgisayarın ve ses kartının işlem gücü bunu kaldırırmı arada bir takılmalar falan yaşanır mı özellikle bu sorulara cevap bulmam lazım)
 
MUSTAFA aklımı okudun🙂)
Bi arkadaşın parçalarına bass çalıyorum ve SONAR diye bi program kullanıyo ayrıca bi ton elinde anfi simülasyonu ve efekt var.Ton jaco gibi şerefsizim🙂)
Ben gidip bi laptop alıcam sanırım, görüşürüz🙂)
 

Geri
Üst