Hah!..İşte işin tutkalı bu!..Bravo.🙂Çok güzel tavsiyeler.
Ben ise (biraz oyunbozanlık olacaksa da...) başka şeyler söyleyeceğim. Kişisel algılanmasın, ama söyleyeceğim şeylerin bu başlığı açan kullanıcıya da faydası olabileceğini düşünüyorum.
Gilmour gibi baştan aşağı "tarz" ve "tını" olarak niteleyeceğim adamların ne kadar bireysel ve özgün müzisyenler olduğunu bazen unutuyoruz. Bilginin internet üzerinden heryere yayıldığı ve teknolojinin ucuz biçimde hepimizin erişimine açıldığı bu çağda, Gilmour soundu için neler kullanmak gerektiği asıl tartışma konusu oluyor. Kötü de değil bu elbette. Ama eksik...
Benim gitara başladığım dönemler bundan radikal olarak farklıydı. Bilgi ve teknloji erişimi çok daha kısıtlı olunca, insanlar kendilerini geliştirmek için daha fazla çaba harcardı. Dolayısıyla da biz gitar çalmaya odaklanırdık. Soundun elimizde olduğunu bilmezdik belki, ama çalışımızı geliştirmek yapabileceğimiz tek şeydi.
Ben 74 doğumluyum. Az önce baktım, Gilmour 1946 doğumlu imiş...
Ben olsam, (zaman da varsa şayet) mümkün olan en minimal set up ile, (belki de sadece gitar ve amfi ile...) bu işe girişirdim. Para değil, zaman ve efor harcardım. Gerisi bu işin "kozmetiği".
Açıkçası aklımdan geçti, birkaç güzel öneri daha alabilirsem aralarından seçim yapacağım 🙂Blackstar ht1 metal düşündünüz mü hocam. Hem lambalı hem highgain. Sahibindende 600tl 2. El ilanı var hatta.
Açıkçası fender mustang kafama daha çok yattı. Öneri için teşekkür ederim bir göz atmak lazım ona 🙂Efekt pedalları vs ile uğraşmak istemiyorsanız ev için modellemeli amfi daha idealdir diye düşünüyorum. Ben de Fender Mustang 2 kullanıyorum mesela. Fazlasıyla yeterli, bir araştırabilirsiniz.
Adının Fender olması sizi yanıltmasın.Açıkçası fender mustang kafama daha çok yattı. Öneri için teşekkür ederim bir göz atmak lazım ona 🙂
Tuşe ve teknik ayrı şeyler. Tuşe, ("touch") adı üzerinde, dokunmak ile ilgilidir. Türkçe'de yanlış kullanıyoruz. Hatta bazıları ota b.oka "tuşe" diyor. Gerçekte icra kabiliyetinden (İngilizce "articulation") bahsediliyor, ama buna da "tuşe" diyoruz. Temiz çalmaktan bahsediyoruz, bazıları buna da "güzel tuşe" diyor. Bunların tümü hatalı kullanım, Türkçe'de gelişmiş bir gitar pedagojisi terminolojisi olmamasından kaynaklanıyor sanırım. Bir gitaristin oldukça ortalama tekniği olabilir, ama elinden çok güzel ton çıkarabilir. Hatta "sloppy" (karambol çalan, sağ-sol el senkronizaysonu bozuk ...) tekniği olup çok güzel ton üreten insanlar biliyorum.Elbetteki Gilmour çok özel bir adam. Bunu kimse gözardı edemez. Ama onu özel yapan kesinlikle gitar tekniğinden ziyade, güzel solo ve parça bestelemesinden kaynaklanıyor. Bence müziğinde de kesinlikle teknik kadar kullandığı ekipmanın büyük önemi var. Gilmour da bunu kabul eder ki, teknik-tuşe denildiğinde akla Jeff Beck, Mark Knopfler, Clapton, SRV gibi adamlar gelir.
Ne diyeyim, hep hislerime tercüman oluyorsun...🙂Tuşe ve teknik ayrı şeyler. Tuşe, ("touch") adı üzerinde, dokunmak ile ilgilidir. Türkçe'de yanlış kullanıyoruz. Hatta bazıları ota b.oka "tuşe" diyor. Gerçekte icra kabiliyetinden (İngilizce "articulation") bahsediliyor, ama buna da "tuşe" diyoruz. Temiz çalmaktan bahsediyoruz, bazıları buna da "güzel tuşe" diyor. Bunların tümü hatalı kullanım, Türkçe'de gelişmiş bir gitar pedagojisi terminolojisi olmamasından kaynaklanıyor sanırım. Bir gitaristin oldukça ortalama tekniği olabilir, ama elinden çok güzel ton çıkarabilir. Hatta "sloppy" (karambol çalan, sağ-sol el senkronizaysonu bozuk ...) tekniği olup çok güzel ton üreten insanlar biliyorum.
Klasik müzik yorumcuları arasında "kendi tonu olmak" diye bir şey vardır. Klasik müzik yorumcusu olmak için bu karakterli ve özgün tona sahip olmak gerekir, aksi takdirde yorumcu kariyeriniz olmaz. Bunun ne kadar hassas bir şey olduğunu şöyle belirteyim: Erkan Oğur'un klasik gitar yorumcusu olmamayı tercih etmesinin nedeni budur, röportajında açıkça "klasik gitarda kendi tonum olmadığını fark ettim" demiştir. Hepimizin kendi özel dokunuşumuzdan kaynaklanan bir tınımız vardır, ama bazı kişilerde bu çok daha barizdir. Gilmour böyle bir adam. Kendi hesabıma hiç bir zaman çok güzel solo bestelediğini filan da düşünmemişimdir, açıkçası, ben nota tercihlerini oldukça yavan bulurum. Ama adam iki nota vurur, dinledikçe dinleyesin gelir... Aynı notaları aynı tonla başkası çalsın, yavan kalabilir.
Ben hayatımda IV15 kadar sıcak, leziz, analog (!) tonlar almadım. Bence sizin kulakta sıkıntı var. Petrucci bile kullanıyor. Hey yavrum hey!Biliyorum, ilk amfimi almadan önce id core'la spider arasında kalmıştım zar zor bir spider bulup deneme fırsatı bulmuştum. Acemi halimle bile hiç hoşlanmamıştım spider'dan 😀
HT1 bana da mantıklı geliyor ama hayatımda hiç lambalı amfiyle çalmadım ton anlamında farkını bilmiyorum malesef biraz da bu yüzden tereddütlüyüm ht1 konusunda. ID Core'dan bu kadar memnunken ht1'in kötü çıkacağını asla düşünmüyorum tabi yanlış anlaşılmasın.
Hangi Petrucci? Çorumlu olan mı 😛Ben hayatımda IV15 kadar sıcak, leziz, analog (!) tonlar almadım. Bence sizin kulakta sıkıntı var. Petrucci bile kullanıyor. Hey yavrum hey!
Adanalı.Hangi Petrucci? Çorumlu olan mı 😛
Tüh hemşehriyiz diye sevinecektim tam.Adanalı.